Nisan’da tüm izleyicilerin zevklerine ve tercihlerine hitap edecek, yaklaşık 30 film vizyona girmeye hazırlanıyor. Korku, dram, macera, fantastik, komedi ve bilimkurgu türünde izleyicileri karşılayacak filmler bu ay da beyazperdeyle buluşacak.
36. İstanbul Film Festivali için heyecanlandığımız Nisan ayı, vizyonda da birbirinden başarılı filmlerle bizleri buluşturuyor. Sabırsızlıkla beklediğimiz yeni 30 filmin vizyonda olacağı Nisan, kalbi sinemayla atan ve nefes almak için sinema salonlarına giden izleyicileri birbirinden güzel yapımlarla karşılıyor. Biz sizler için Nisan vizyon takvimini hazırladık; siz de kendi programınızı şimdiden yapın!
Nisan Ayında Başka Sinema Yine Harika!
Bağımsız filmlerin dağıtıcısı M3 Film ve Kariyo & Ababay Vakfı işbirliğiyle hayata geçirilen Başka Sinema’nın Nisan programı şöyle; Reha Erdem imzalı geçtiğimiz yıl festivallerin en çok konuşulan filmi Koca Dünya, Berlin’de ödüle doymayan On Body and Soul / Beden ve Ruh, Almanca’dan İtalyanca’ya bir sürü dilde şarkılar söyleyip milyonlarca hayran edinmiş Dalida’nın trajik hayatı ele alan Dalida ve Mia Hansen-Løve imzalı Berlin Film Festivali’nde En İyi Yönetmen Gümüş Ayı Ödülü’nü kazanan Things to Come / Gelecek Günler izleyiciyle buluşacak.
Mayıs’ta tekrar görüşmek dileğiyle, şimdiden iyi seyirler!
7 Nisan
Koca Dünya
Anne babalarının sorumluluğunu üstlenemediği, belki de istemediği iki çocuk koca dünyada nasıl hayatta kalır? Büyümek kurtuluş mudur yoksa hayatın daha da zalim yüzleriyle karşılaşmalara mı gebedir? Yetimhane duvarları gözlerden sakladıkları çocuklar için bir hapishanenin aşılmaz duvarları mıdır yoksa onları dışarıdaki karanlık, kocaman dünyadan korumakta mıdır? Ali ile Zuhal yetimhanede büyümüş iki gençtir. Kardeş oldukları söylenir. Öyle değilse bile geçen zaman ve sahipsizlikleri onları kardeş gibi yakınlaştırmıştır. Film Ali ile Zuhal’in yetimhane dışındaki koca dünyanın kucağına savunmasız fırlatılıp atıldıkları sırada başlar. Ali ve Zuhal, yetimhaneden çıkıp bu koca dünyaya attıkları ilk adımda suçla tanışırlar. Onlar için artık insanlar arasında yaşamak olanaksız hale gelmiştir; sığındıkları orman, onlar için bir tür ıssız adaya dönüşür. Medeni dünyadan dışarıya fırlatılıp atılan iki çocuk, insanlığın tüm serüvenini burada sil baştan yaşayacaktır.
A United Kingdom – Aşkın Krallığı
Amma Asante‘nin yönetmen koltuğuna oturduğu ve başrollerini David Oyelowo ve Rosamund Pike‘ın üstlendiği A United Kingdom, iki insanın arasındaki aşkın neleri yapabildiğini izleyiciye sunmayı başarıyor. Aşk için verilen savaşla ülke için verilen savaşın kesiştiği bir hikayeyi anlatan A United Kingdom, Botswana prensi Seretse Khama’nın (David Oyelowo), beyaz İngiliz bir kadın olan Ruth Williams’la (Rosamund Pike) yaşadığı aşkı anlatırken; nefrete karşı savaşan aşkın yenilmezliğini kanıtlıyor. Her iki tarafta da hoş karşılanmayan bu birliktelik, devlet ve halk içindeki bir kesim tarafından nefretleriyle bu aşkı kirletmeye çalışsalar da hem aşklarına hem de uluslarına özgürlüğü kazandıracaktır.
The Shack – Baraka
The Shack; William P. Young’ın kaleme aldığı ve 2007 yılında yine kendisinin yayınladığı, çok satanlar listesine de adını yazdıran bir edebiyat eseriyken, beyazperde yansıması ile sinema izleyicisinin de karşısına çıkacak. İlk yönetmenlik deneyimini 2009 yapımı psikolojik gerilim türündeki Exam ile yapan Stuart Hazeldine‘in ikinci projesi olan The Shack, hem konusuyla, hem de konunun karakterleriyle dikkatleri çekti. Sam Worthington, Octavia Spencer ve Graham Greene isimlerini içeren bir kadroya sahip olan film, Tanrı’yı görselleştirmesiyle Hristiyanlık inancının bazı isimlerinin bakışlarını üzerine topladı. 2011 yapımı The Help filmindeki rolü ile hem Altın Küre hem de En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar ödülünü göğüsleyen Octavia Spencer; filmde Tanrı olarak izleyiciyi vizyonda karşılayacak.
Satanic – Şeytani
Smurfs 3: The Lost Village – Şirinler 3: Kayıp Köy
Sümela’nın Şifresi 3: Cünyor Temel
Bordo Bereliler Suriye
13 Nisan
The Fate of the Furious – Hızlı ve Öfkeli 8
Seyircilerle ilk defa 2001 senesinde buluşan Hızlı ve Öfkeli serisi, dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de her zaman ilk sıralarda yer aldı. Son olarak gösterime giren, Furious 7 ile gişe hasılatı 4 milyar dolara ulaşan seri hız kesmeden devam ediyor. Serinin vazgeçilmez yüzü Paul Walker’ın trajik bir şekilde hayatını kaybetmesiyle, kendine yeni bir yol çizen Hızlı ve Öfkeli evreni, yeni filmi The Fate of the Furious’ta ailesine sırt çeviren Dominic Toretto’nun hikayesini beyazperdeye taşıyor. Sevdiği kadın ve kardeşleri için, sayısını aklımızda tutamadığımız kere hayatını riske atan karakterimizin böyle bir yola girmiş olması oldukça şaşırtıcı…
14 Nisan
Green Room – Dehşet Odası
Yönetmen Jeremy Saulnier, bu yıl Green Room filmiyle karşımıza çıkıyor. Cannes, Sundance, Toronto gibi film festivallerinde gösterilen filmin senaristliğini aynı zamanda yönetmen Jeremy Saulnier üstleniyor. Tek mekanda geçen Green Room, eleştirmenlerden olumlu yorumlar almasıyla şimdiden yılın en sıra dışı ve ilginç korku filmlerinden biri olarak dikkat çekti. Yaratıcı atmosferiyle adından söz ettiren Green Room’un başrollerini Patrick Stewart, Anton Yelchin, Imogen Poots paylaşıyor. İlginç konusuyla dikkat çeken Green Room, The Ain’t Rights isimli punk rock grubunun Oregon’un ormanlık bölgesindeki bir barda verdikleri konser sonrasında kulislerinde bir kadın cesedinin bulunmasıyla yaşanan korku dolu olaylar anlatılıyor. Korku – gerilim ve suç ögelerini bir arada barındıran film, yönetmen Jeremy Saulnier’ın önceki filmi Blue Rain’de suç ögelerine yer vermesinden dolayı izleyicisine eşsiz bir sinema zevki yaşatacak gibi görünüyor.
The Autopsy of Jane Doe
Başarılı korku filmi Troll Hunter‘ın Norveçli yönetmeni André Øvredal‘un yönetmenliğini üstlendiği The Autopsy Of Jane Doe, Virginia’da morgda çalışan bir baba ve oğlunun gizemli bir cinayete kurban giden Jane Doe isimli bir kadının cesedini incelemelerini ve olayların gittikçe karmaşık bir hal almasını konu ediniyor. Bu baba ve oğul cesedin derinlerine indikçe, öğrendikleri gerçekler birer birer artıyor ve ürkütücü bir hal alıyor. Tek bir mekanda geçen yılın en başarılı korku filmlerinden biri olmaya aday olan filmin yurtdışından aldığı yorumlar ise ikiye bölünmüş durumda. Kimi yazarlar çok beğenirken, kimi yazarlar filmi kendi türünde başarısız ve basit buldu.
The Bye Bye Man
The Eagle Huntress – Kartal Avcısı Kız
Yaşamak Güzel Şey
Mezeci Çırağı
21 Nisan
Get Out – Kapan
Jordan Peele tarafından yazılıp ve yönetilen Get Out, vizyona girmeye hazırlanıyor. Split‘ten The Purge‘e, Paranormal Activity‘den Insidious‘a kadar, sinema dünyasının en korkunç filmlerinin arkasındaki yapım şirketi Blumhouse çatısı altından çıkan Get Out, şimdiden dikkatleri çekiyor. Universal Pictures’ın Kapan filmi, Blumhouse’dan (Ziyaret ve Ruhlar Bölgesi serisi yapımcılarından) ve Jordan Peele’in hayal gücünden spekülatif bir gerilim. Afrikalı-Amerikan bir genç, beyaz kız arkadaşının ailesiyle tanışmak üzere evlerini ziyaret ettiğinde, aslında kötü niyetli bir davetin tuzağına düştüğünü anlar.
On Body and Soul – Beden ve Ruh Üzerine
Berlin’de ödüle doymayan On Body and Soul, birbirini hiç tanımayan nev-i şahsına münhasır Endre ve Maria’nın rüyalarının da işin içinde olduğu alışılmadık, komik ve masalsı aşklarını anlatıyor. Bir mezbahada yöneticilik yapan ve pek de konuşkan sayılmayan Endre’nin hayatı, mezbahayı denetlemek için gelen Maria’nın ortaya çıkması ile tamamen değişir. Endre, görür görmez etkilendiği Maria’ya karşı olan duygularını kendine bile söyleyemez. Maria’nın kılı kırk yaran tavrı da bu durumu kolaylaştırmamaktadır. Fabrikada gerçekleşen hırsızlık olayının soruşturması devam ederken bu iki insan aslında her gece kimsenin bilmediği bir alemde buluşmaktadır.
Silence
Japon yazar Shusaku Endo‘nun daha önce 1971 yılında Masahiro Shinoda tarafından beyazperdeye uyarlanmış olan romanı Silence’ı 1988 yılında okuyan ve yeniden beyazperdeye uyarlamaya karar veren Martin Scorsese’nin hayata geçmesi yaklaşık 27 yıl süren yeni filmi, Hristiyan öğretisini ve esaslarını yaymak için akıl hocalarını ziyarete Japonya’ya giden ve burada vahşet ve zulüm ile karşılaşan iki Cizvit rahibinin hikayesini anlatıyor. Senaryosu Jay Cocks ve Martin Scorsese tarafından kaleme alınan Silence’ın başrollerinde Andrew Garfield, Liam Neeson, Adam Driver ve Tinker Tailor Soldier Spy filmiyle tanıdığımız Ciarán Hinds yer alıyor.
The Lost City of Z
The Lost City Of Z, 1925 yılında İngiliz kâşif Percy Fawcett’in tehlikeli uygarlıklar hakkında bilgi edinmek amacıyla oğlunu da yayına alarak Amazon ormanlarında keşfe çıkmasının ardından, bir daha geri dönmemesini konu alıyor. Filmde kâşif Percy Fawcett’i Charlie Hunnam canlandırırken; Robert Pattinson ise Fawkett’in kaşif olan yakın arkadaşı Henry Costin karakterine hayat veriyor. 2013 yapımı The Immigrant filminin yönetmeni James Gray, bu filmle Cannes’da büyük beğeni toplayıp dikkatleri üzerine çekmişti. Üç yılın ardından ise James Gray yazıp yönettiği The Lost City Of Z filmiyle izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
Going in Style – Son Macera
Moana
Zer
28 Nisan
The Circle
Oyuncu kadrosunda Tom Hanks ve Emma Watson‘ın yanı sıra John Boyega, Patton Oswalt, Karen Gillan ve Ellar Coltrane‘in yer aldığı The Circle, vizyona girmeye hazırlanıyor. İnternet üzerinden The Circle isimli bir sitede işe giren genç bir kadın (Emma Watson) işi gereği kullanıcıların e-mail adreslerini, sosyal medya hesaplarını, banka hesaplarını birbirine bağlarken, kullanıcıların evrensel işletim sistemlerini de satın alıyor. Elbette ki internet üzerinden bir kimlik ile şeffaflığın yer aldığı yeni bir dönemin eşliğinde. Bu bağlamda Eggers’ın kitabı; kişisel bilgilerin toplandığı, ayıklandığı, üzerinden para kazanıldığı dahası gözetleme suretiyle mahremiyetin kullanılamaz hale getirildiği dijital dünyanın vahametini gözler önüne seren modern bir polisiyeye dönüşüyor.
Things to Come – Gelecek Günler
Avrupa’nın dikkat çeken kadın yönetmenlerinden Mia Hansen-Løve, son filmi Things to Come vizyon için hazırlanıyor. Mia Hansen-Løve’ın Gelecek Günler’inde ünlü oyuncu Isabelle Huppert seyirciye güçlü bir kadın karakter portresi sunuyor. Evli ve iki çocuklu felsefe öğretmeni Nathalie, işi, annesi ve evliliği arasında sıradan bir tempoda yaşamını sürerken başına gelenler yüzünden yeni bir hayat kurmaya doğru adım atar. Rotten Tomatoes’a göre 2016’nın en iyi yabancı filmleri listesinde yer alan Gelecek Günler ile Mia Hansen-Løve Berlin Film Festivali’nde En İyi Yönetmen Gümüş Ayı Ödülü’nü kazandı.
Guardians of the Galaxy Vol. 2 – Galaksinin Koruyucuları 2
2014 senesindeki büyük başarısının ardından James Gunn yönetmen koltuğuna yeniden otururken, filmin başrollerini Chris Pratt, Zoe Saldana, Dave Bautista, Bradley Cooper ve Vin Diesel paylaşıyor. Marvel’dan “Galaksinin Koruyucuları 2” filminde ekibimiz kâinatın uzak cephelerinde dolaşırken çeşitli maceralara dahil olmaya devam ediyor. Koruyucular, yeni kurdukları ailelerini korumak için savaşırken Peter Quill’ın asıl geçmişinin gizemini de çözmek zorundadırlar. Eski düşmanlar yeni müttefiklere dönüşürken, hayranların klasik çizgi romanlardaki favori karakterleri kahramanlarımızın yardımına koşuyor ve Marvel Sinema Evreni genişlemeye devam ediyor.
Tell Me How I Die – Ölümcül Deney: Dejavu
Clash – Çatışma
Dalida
Lanet: Ervah Cinleri
Aç Kapıyı Çok Fenayım
Nereden Nereye
Bir Annenin Feryadı